Herkese Merhaba,
Elhamdülillah Umre'ye gittim ve Elhamdülillah kapandım.
Bir gün manevi olarak içimden gelen duygularla eşime Umre'ye gitmek istediğimi anlattım. O da tamam dedi, hiç sorgulamadı ve biz hızla hazırlıklara koyulduk. Karar aniden çıktığı için, hiçbir hazırlığımız yoktu. Zaten hiçbir hazırlığa da gerek yok. Allah çağırsın yeter. Her şey kolaylaşıyor. Umre başvurularımızı ve pasaport işlemlerimizi hızla yaptıktan sonra, gideceğimiz şirkete ödememizi yaptık. Ardından bize çanta, broşür ve kullanmamız gereken bazı eşyaları verdiler. Tabi o zaman ben açıktım. Kendime giymek için bir iki ferace tarzı kıyafet ve baş örtüsü almıştım. Kıyafetlerimi almaya, çalıştığım yerden arkadaşımla gitmiştim. Bana demişti ki; ''Dönünce kapanırsın belki Esra '' Ben de: "Bilmiyorum ki, hiç düşünmüyorum kapanmayı, belki biraz zaman geçince" demiştim :)
Yolculuğumuz İstanbul'dan başladı. Ben havaalanına ilk defa üzerimdeki siyah feracem ve başım kapalı şekilde gitmiştim. İlk defa toplum içinde başım kapalıydı. Kendimi çok tuhaf hissediyordum. Sanki herkes benim açık olduğumu biliyor ve şimdi de kapanmışım bana bakıyorlar gibi düşünüyordum. Daha başörtüsü nasıl takılır doğru dürüst bilmiyordum bile.. Bütün bu şeytandan gelen düşünceleri kovalayıp uçağa bindim eşimle ve Medine Havaalanına indik. O kadar heyecanlı ve mutluydum ki. Adeta şehir beni kucaklamış gibi hissediyordum. Asla ömrümde unutamayacağım anlardı. Sanki gökyüzü yeryüzüne orada daha yakındı, etraf çöldü, hava sıcacıktı ama asla bunaltmayan bir sıcaktı. Nefes aldığım hava çok farklıydı, herkes her şey çok farklıydı...
Medine'deki otelimize varmamızın hemen ardından hocamız; "Abdestlerinizi alın Peygamberimizi (S.A.V) selamlamaya gideceğiz" dedi. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet Mustafa (S.A.V)'i selamlamaya gidecektik. Hemen odamıza bavulları attık ve öylece üstümüzü dahi değiştirmeden abdestimizi alıp aşağıya indik. Ne açlık ne yorgunluk hiçbirisini hissetmiyordum.
![]() |
Mescid-i Nebevi Yeşil Kubbe |
![]() |
Dışarıdan bile Peygamberimizin gül kokusunu hissediyordum |
Daha sonra yatsı namazımızı kıldık ve hep beraber otelimize geri döndük. Sayı olarak kalabalık değildik 15 kişi kadardık, hemen birbirimizle tanışmıştık. Otele döndüğümüz vakit gece yarısı 2 ya da 3'tü, o kadar vakit orada nasıl geçmişti anlamadık bile. Otelimize dönünce bir kaç bi şeyler yedik uyuduk. 2 saat sonra da sabah namazını kılmak için uyandık, tekrar Mescid-i Nebevi'ye gittik. Sonrasında otelimize dönüp kahvaltı yaptık, dinlenmek istemek ne mümkün sürekli ibadet etme isteği var biz de, grubumuzdaki arkadaşlarımızla tekrar Mescid-i Nebevi'ye gittik dualar ettik, ibadetler yaptık, bol bol kaza namazı kıldım. Zemzem suyu içtim. Dediler ki; "Besleme çek, ayakta 3 yudumda Allah'tan şifa dileyerek iç". Her defasında öyle içiyordum Zemzem suyunu.
Kaybolma korkusu hiç olmadı çünkü kaybolsak da otelimiz çok yakındı. Kalabalık çoktu. İnsanlar akın akın ibadet etmeye geliyordu. 3-4 sefer kayboldum, yani gruptaki arkadaşlarımı kaybettim ama tek başıma da dönebildim otele. Telefon hattımız kapalıydı. Yanımda telefon taşımadım. Sadece bir iki fotoğraf çekmek için küçük omuz çantama koyuyordum telefonumu ama fotoğraf çekmek bile istemiyordum, hep orayı yaşamak istiyordum..
![]() |
Medine'deki Zemzem suyu çeşmeleri |
![]() |
Eşim Mescid-i Nebevi'de |
1. günümüzün gecesi olmuştu. Otelde bize dediler ki yatsı namazının ardından Ravza-ı Mutahhara ya gideceğiz yani Peygamber Efendimizin kabri şerifinin bulunduğu alana. O kadar heyecanlanmıştım ki. Ömrümde bu dakikaları yaşamak bana da nasip olmuştu diye de Allah'a şükrediyordum. Bayanların girdiği kapı farklı, erkeklerin o alana gittiği kapı farklıydı. Bayan hoca ve umre arkadaşlarımla el ele girdik kapıdan ama ben ömrümde böyle kalabalık görmedim. Sıra sıra gidiliyordu izdiham olmaması için. Orada görev yapan bayan polisler, görevliler vardı. Kesinlikle kurallara uymak zorundasınız. Yaklaşık 2 saatin ardından yaklaşmıştık, sadece adımlar kalmıştı ama öyle güzel bir gül kokusu geliyordu ki bana tarif edemem. Peygamberimizin kokusunu hissetmiştim.
O alana kadar yerlerde hep kırmızı halılar vardı. İnsanlar onların üzerinde namaz kılıyor, dua ediyor.. Ama sadece Peygamberimizin olduğu o alanda yeşil halılar vardı. Ben sıfır bilgi, hocamız anlattı; "Burası Cennet Bahçesi dedi. Kim bu yeşil halıda 2 rekat olsun namaz kılabilirse ne mutlu ona, çünkü Peygamber Efendimiz (S.A.V) demişler ki "Evimle mimberim arası Cennet bahçelerinden bir bahçedir, mimberimde (Kevser) havuzunun üzerindedir"". Yani o yeşil halıda namaz kılabilirsem cennet bahçelerinden birinde namaz kılmış gibi olacaktım. Ama ne mümkün adım dahi atılmıyordu. Her milletten kadın var, hepsi de kendinden geçmiş; kimisi ağlıyor, kimisi bağırıyor, çığlık atıyor. Kadınlar gene her yerde aynı :) sürekli bir çarpışma, hınca hınç kalabalıkta nefes bile almak zor. Ama eşim dedi ki; "Erkeklerin olduğu alan öyle değildi. Sırası gelen düzgünce giriyor, ibadetini ediyor sonra da düzgünce çıkıyordu". Bizde ise sırası gelen grup kendini kaybetmiş haldeydi :) kadın milletiyiz işte her yerde aynıyız, Rabbim affetsin :))
Ben orada namaz kılmak ne mümkün, boğulmadan ezilmeden çıkabileyim derken ne oldu biliyor musunuz? O yeşil halı üzerinde belki 10 rekat namaz kıldım çok şükür. Şöyle oldu, başka milletlerden kadınlar var demiştim ya, Endonezya ve Pakistanlı kadınlar elimden tuttu, ben kalabalığın ortasında kalmışken, ne yapacağımı şaşırmışken. Birden el ele tutuştuk 7-8 bayan ve halka olduk, beni ortalarına soktular ezilmemem için, namazımı kılabildim hızlıca, sonra ben onlarla el ele tutuştum diğer bayan girdi kıldı. Bu şekilde hepimiz sırayla yeşil halı üzerinde Cennet Bahçesinde namazlarımızı kılabildik. Tabi biz ayaktakilere diğer kadınlar sürekli çarpıp itiyorlardı, güçlü olacaksınız düşmemek için. İşte bunları yaşattı Rabbim bana yeşil halı üzerinde, Peygamberimizin Kabri Şeriflerinin olduğu alanda.
Ben orada namaz kılmak ne mümkün, boğulmadan ezilmeden çıkabileyim derken ne oldu biliyor musunuz? O yeşil halı üzerinde belki 10 rekat namaz kıldım çok şükür. Şöyle oldu, başka milletlerden kadınlar var demiştim ya, Endonezya ve Pakistanlı kadınlar elimden tuttu, ben kalabalığın ortasında kalmışken, ne yapacağımı şaşırmışken. Birden el ele tutuştuk 7-8 bayan ve halka olduk, beni ortalarına soktular ezilmemem için, namazımı kılabildim hızlıca, sonra ben onlarla el ele tutuştum diğer bayan girdi kıldı. Bu şekilde hepimiz sırayla yeşil halı üzerinde Cennet Bahçesinde namazlarımızı kılabildik. Tabi biz ayaktakilere diğer kadınlar sürekli çarpıp itiyorlardı, güçlü olacaksınız düşmemek için. İşte bunları yaşattı Rabbim bana yeşil halı üzerinde, Peygamberimizin Kabri Şeriflerinin olduğu alanda.
Bir sonraki yazımda Medine'de ziyaret ettiğimiz yerleri ve Mekke yolculuğumuzu, orada unutamadığım bir anımı ve kapanma hikayemi anlatacağım.
Allah bizlere de nasip etsin oraları görmeyi 😊 insAllah
YanıtlaSilÇok çok tebrik ederim seni inşallah bana da nasip olur Allah kabul etsin herşey boş aslında bu dünyadaki keşke hepimiz nefsimizi yenebilsek �� @1makyajonerisi ❤️
YanıtlaSilben senden daha çok sevindim desem yalan olmaz demi :)) hayallerimin arasında oralara gitmek hele ki o yeşil halıda namaz kılmak inan bir ara o kadınların insan olmasına şüphe ettim :) melek miydi ne:) Rabbim bana ve diğer gitmek isteyen herkese nasip etsin daha uzun olsaydı gene okurdum mükemmeldi :) cezakallahu hayran :))
YanıtlaSilhayırlı olsun inşallah
YanıtlaSilYazınızı okuyunca gözlerim yaşardı. Rabbim bizlere de nasip eder inşallah. Hayırlara vesile olsun örtünüz.. Sevgiler... :)
YanıtlaSilİlgiyle okudum canım yazını. İnşallah Rabbim bize de nasip eder oralara gitmeyi .
YanıtlaSilKutsal topraklara gitmeyi nasip etsin inşallah Allah tüm isteyenlere. Müthiş manevi duygular bunlar..
YanıtlaSilAllah daim etsin ve bizlere de oralara gidebilmeyi nasip etsin.
YanıtlaSilHayatta herşey nasip rabbim dilerse oluyor.
Kadınlar heryerde aynı demissiniz ya valla doğru. Neyse Rabbim isteyen herkese nasib etsin.
YanıtlaSilHayırlısı olsun...
YanıtlaSilCanım Rabbim kabul etsin. Ne mutlu sana gitmek görmek nasip olmuş. Darısı bizlere inşaAllah..
YanıtlaSilÇok sevindim. Allah kabul etsin İnşaallah umrenizi ve ibadetlerinizi❤️
YanıtlaSilBu aralar çok fazla umreye gidenlerin haberini alıyorum Maşaallah, darısı gitmek isteyenlerin başına :)
Maşallah. Çok yakışmış :) Umredeki ibadetlerinizi de Allah kabul etsin. Bize de nasip olur inşallah.
YanıtlaSilHayırlı olsun canım ne güzel genç yaşta oraları görmek inşallah bana da nasip olur .
YanıtlaSilBlogunuzu yeni keşfettim sizi izlemeye aldım yeni kitleler ile tanışmak güzeldir sizi de bloguma bekliyorum :))
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsın devamını bekliyorum.
YanıtlaSilcanım benim bu yazını yazmanı bekliyordum. Ne mutlu sana inşallah bizlere de nasip olsun. Dualarında beni de unutma canım
YanıtlaSilHayırlı olsun canım isminin Esra olduğunu bilmiyordum yazınla öğrenmiş oldum adaş olduğumuzu:)yazında heyecanını çok güzel dile getirmişsin istediklerini yapabilmene çok sevindim Allah bize de nasip etsin o güzel yerlere gitmeyi.
YanıtlaSilay çok sevdiim. bloguma koyayım da herkes okusuun :)
YanıtlaSilU look so sweet:)
YanıtlaSilBir Hristiyan olarak diyebilirim ki gerçekten Rab sizi çağırmış ve çok güzel ruhsal bir yolculuk olmuş sizin için.Tam ne denir bilemiyorum ama Allah kabul etsin ziyaretinizi.Sizin için yepyeni bir dönem başlıyor.Diğer yazınızı da bekliyorum.Sevgiler
YanıtlaSilhav a good day:)
YanıtlaSilAllah kabul etsin canım, daim etsin.
YanıtlaSilAllah kabul eylesin🙏🙏. Devamını bekliyorum
YanıtlaSilAllah c.c. mübarek eylesin.
YanıtlaSilbu yazını koydum blogumaaa :)
YanıtlaSilNe guzel cok şükürlük durumlar bunlar, daim olsun insallah😊
YanıtlaSilAllah bize de nasip eder inşallah mübarek toprakları görebilmeyi...
YanıtlaSilTesettüre girişiniz mübarek ve daimi olsun inşallah,o yeşil halıdaki namaz sanıyorum ki unutulmaz olacaktır maşallah Allaha hamd olsun ne benzersiz lezzet ve mutluluklar yaşatıyor kullarına.
YanıtlaSil